Hazımsızlık ve haset, ruh kanserine denk bir illettir. Haset, gözleri kör, kulakları sağır eder, kalbi katılaştırır, duyguları köreltir. Haset çukuruna yuvarlananların “Nefret dolu konuşmaları, kişiliksiz tavırları, yamuk yumuk halleri bundandır.Rabbim cümlemizi bu özünde kültür yoksunu, sözünde kültür insanı gibi görünenlerden muhafaza buyursun. Ve Hazımsızlara fesatlığın panzehiri sevgiyi nasib etsin.
İnsanlari eleştirirken biraz da “ben kimim ya” deyip dönüp kendinize bakın olur mu? Önemli bi şey çünkü o.
İyiliğin i’sinden dahi anlamayan, içi fesat insanlar olduğu sürece bu dünya çekilmez.
Fesatlar kapıma vardılar ellerinde güllerle, İşlerine gelmediğinde saldırdılar aynı güllerin dikenleriyle.
Eğer bir kimse sana haset ediyorsa ve sen onun şerrinden korunmak istiyorsan, işlerini ondan gizli yap.
Meymûn bin Mihrân Haset, mutsuz insanları etkileyen bir talihsizliktir. Mutsuz oldukları için haset ederler. Oysa haset, talihsizliklerini ortadan kaldırmaz, daha da kötüleştirir.
Boş egolarla başkalarının gözünü boyamaktan ötesine geçemezsiniz keşke farkında olsanız.
Fakirlik, hastalık ve ölüm olmasaydı, insanoğlunun kibirden başı eğilmez olurdu.